:18:01
- Tavuklu sandviç yiyeceðim.
- Hayýr.
:18:03
Bu saçma. Ben 28 yaþýndayým. Caným tavuklu
sandviç istiyorsa yiyebilmeliyim.
:18:07
28 yaþýndaymýþ ve tavuklu sandviç
yiyebilirmiþ. Çok etkileyici.
:18:12
Mike Fitzgibbon"ýn oðlu nükleer fizikçi olmuþ,
benim oðlum ise tavuklu sandviç yiyebiliyor.
:18:18
Jim, yapma.
:18:21
Ya bu tanrýnýn belasý bifteði yersin
ya da yataðýna gidip zýbarýrsýn.
:18:30
Güzel.
:18:34
Gord. Þunlarý bu kadar gürültülü çakma.
Hey tanrým.
:18:38
Geç oldu. Annenle babaný uyandýracaksýn.
:18:41
- Haklýsýn. Elektrikli çekici kullanayým.
- Evet.
:18:47
Gord.
:18:48
- Ne var?
- Çocuklar.
:18:51
Sizi aþaðýlýk serseriler, þu patýrtýyý
kessenize, be. Uyuyoruz burada.
:18:59
Tüh, tanrý kahretsin.
:19:01
Saat sabahýn üçü.
:19:03
- Þu çekici býraksanýza artýk.
- Jim, çocuk var. Anladýn mý?
:19:06
- Gord, iþini bitirdin mi?
- Evet, bitmek üzere, Bay Malloy.
:19:10
Hey, Gord. Yarýn senin rampanda
oynayabilir miyim?
:19:13
Tabii, Andy. Ne zaman istersen.
:19:25
Babanýn baðýrsaklarý falan mý bozuk?
:19:29
- Hadi, þuradan kayalým.
- Çok karanlýk olmadý mý, Gord?
:19:33
Yarýn çalýþmam gerek.
:19:35
Tam bitti, sen zahmetimizin meyvelerinden
yararlanmak istemediðini söylüyorsun?
:19:41
Ayaðýmdaki ayakkabýlar uygun deðil.
Hem kayýyor hem de tabanlarý aþýnmýþ.
:19:48
- Sen buradaki meyvelerin tadýný çýkar.
- Bana ""meyve"" deyip durma.
:19:55
Olur.