Seabiscuit
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

:44:09
-Onu ilk kez sabah 5!te çiftliðe
doðru yaklaþýrken gördü.

:44:15
-Smith daha sonra atýn
kendisine baktýðýný söyleyecekti.

:44:20
- !!Neye bakýyorsun? Kendini
ne zannediyorsun!! diyebilirdi...

:44:29
-Küçük bir attý. Yaklaþýk 50 karýþ...
:44:32
- Biraz sakattý.
:44:35
- Hafif aksaklýðý vardý.
:44:37
- Nefes almakta zorlanýyordu.
:44:40
- Smith, bunu önemsemedi.
:44:44
-Atýn gözlerinin içine doðru bakýyordu.
:44:50
-Oh Tanrým!
:44:59
- Manowar!un yavrusuydu.
:45:02
- Clayhorn çiftliðinde kimse onu farketmemiþti.
:45:06
- Verin gitsin.
:45:13
- 6 ay sonra efsanevi eðitici
Fitzsimmons onu farketti.

:45:18
- Ama ondaki cevheri görememiþti.
:45:22
- Bu bir yarýþ atý mý yoksa gezi atý mý?
:45:26
- Ama bu konuda yanýlýyordu.
:45:30
- Yarýþlara hazýrlanmadýðý için...
:45:34
- Seabiscuit, zamanýnýn büyük
bölümünde dinleniyordu.

:45:38
- Aðaçlarýn altýnda yatýyordu.
:45:44
- Diðer yeteneði de yemekti.
:45:48
- Diðer atlara göre iki kat yiyordu.
:45:53
- Fitzsimmons, atýn tembel
olduðuna karar verdi.

:45:56
- Vaktini onunla harcamayacaktý.
:45:59
- Onu iki tur koþturmaný istiyorum.

Önceki.
sonraki.