:02:00
-Demek hala buradasýn.
-Evet.
:02:03
Böyle nankör bir tonla 'evet' deme.
Kardeþim seni evine alarak iyilik ediyor.
:02:08
Benim kapýma býrakmýþ olsalardý,
hemen yetimhaneye yollardým, Vernon.
:02:12
Ýþte benim küçük yeðenim!
Hadi atla!
:02:18
-Bavullarý yukarý çýkar!
-Peki.
:02:26
Þunu sen bitir, tatlým.
Akýllý köpek.
:02:29
-Bir bardak içer misin, Marge?
-Bir damlacýk koy. Nefis bir yemekti, Petunia.
:02:35
Biraz daha koy.
:02:38
Ýnsanýn oniki köpeði olunca
yemekle uðraþmaya pek vakti olmuyor.
:02:41
Biraz daha koy.
Aferim.
:02:47
Birazcýk Brandy ister misin?
Tatlým bir damla Brandy ister miymiþ?
:02:54
Sen ne sýrýtýyorsun?
:02:56
-Bu oðlaný nereye yollamýþtýn, Vernon?
:02:58
-St. Brutus's. Umutsuz
vakalar için harika bir kurum.
:03:01
St. Brutus'da sopa var mý, evlat?
:03:08
Evet.
Evet, defalarca dayak yedim.
:03:12
Mükemmel. Ben hak edenlere
bile dayak atýlmamasýný savunan ...
:03:15
yufka yürekli
saçma görüþe inanmýyorum.
:03:18
Ama bu oðlan böyle oldu diye
kendini suçlama, Vernon.
:03:21
Hepsi soyu yüzünden.
Kötü soy kendini belli eder.
:03:25
-Babasý ne iþ yapardý, Petunia?
-Hiçbirþey. Çalýþmazdý. Ýþsizdi.
:03:30
-Ne? Alkoliðin de tekiydi herhalde?
-Bu bir yalan!
:03:33
-Ne dedin sen?
-Babam alkolik deðildi!
:03:39
Korkma, Petunia.
Benim elim çok kuvvetlidir.
:03:43
-Artýk yatma vaktin geldi.
-Sus, Vernon. Sen, þurayý temizle.
:03:49
Aslýnda sorun babada deðil, annede.
:03:54
Köpeklerde, kancýk sorunluysa,
yavru da sorunlu olur.