City Hall
Önceki.
göster.
yer.
sonraki.

:40:03
Anselmo'ya bir iyilik yapýyordum.
:40:09
Hayatým boyunca hep
sarý ýþýkta geçmiþimdir.

:40:11
Bu sefer kýrmýzýda geçtin,
ve birisi ortada kaldý.

:40:16
Bir polis ve 6 yaþýnda bir çocuk.
:40:19
Bu hep bende kalacak.
:40:20
Bu yeterli deðil.
:40:22
Yeterli deðil mi?
:40:25
Bunu bilmediðimi mi sanýyorsun?
:40:27
Umarým öyledir, John.
:40:28
Bana John demen beni ürkütüyor.
:40:30
Neden o?
:40:33
Çünkü bir dakika önce...
:40:36
...Beyaz Saray'ýn yolunu
tuttuðumuzu sanmýþtým.

:40:42
Trene bindiðini sanmýþtým.
:40:45
Menschkeit meselesi.
:40:49
At pisliði.
:40:52
Menschkeit at pisliðidir.
:40:54
Bu 120 yýldýr süregelen yolsuzluk,
hatýr anlaþmalarý...

:40:57
...kuþtüyü yataklar,
bilgi sýzdýrmalar...

:40:59
...gücü olan herkes toplanmýþ
þehrimizi parçalara ayýrýyor.

:41:03
Bu senin Menschkeit hý.
:41:05
Bu at pisliði.
Nereye koyabileceðini bilirsin.

:41:08
Belki de tarlalara yayarsýn.
:41:10
Dua edersek, belki
bir çiçek yetiþtirebiliriz.

:41:13
Yetiþti.
:41:15
Bu kargaþanýn içinden...
:41:19
...sen çýktýn.
:41:21
-Umurumda olan tek seçmen sen...
-Þu ''bahane'' hissine kapýlýyorum.

:41:24
-Sanki bahane arar gibisin.
-Hayýr, haydi. Bahane yok.

:41:28
Sadece sert bir duvara rastlayana dek
yuvarlanýp, gelmiþ bir politikacýyým.

:41:32
O duvar sendin.
:41:34
Ve sen bana...
:41:35
...kendi çocukluðumu hatýrlattýn.
:41:38
Genç, hýrslý, tuttuðunu
koparan, ama adaletli.

:41:42
Pazarlýk eden, ama hep namuslu
davalar için. Ýyi gidiyorsun.

:41:47
Kendi cebine para koymadan;
sadece mevkiini korumaya çalýþýyorsun.

:41:50
Senin gücün.
:41:52
Gücün olmadan insanlara
ne verebilirsin ki?

:41:54
Ama derinlerde bir yerlerde...
:41:58
...aþamayacaðýn bir çizgi
olduðunu biliyorsun.


Önceki.
sonraki.